Biz hikâye medeniyetiyiz. Hikâyeyle severiz, hikâyeyle nefret ederiz. Onunla inanır, ondan öğrenir ve onunla öğretiriz. Gönülden gönle akan gizli bir nehir, saklı bir muhabbet gibidir hikayelerimiz. Bu yüzden kıssahanlar, menkıbehanlar, meddahlar, nakkallar, şahnamehanlar, mevlithanlar, mesnevihanlar, manasçılar, ozanlar, aşıklar, dengbejler baş köşede, el üstünde tutulmuştur kültürümüzde. Necip Tosun’un ifadesiyle, “Onların önemleri soydan ya da savaşçılıklarından kaynaklanmaz. Tüm güçleri kelimelerdir. Geçmişin birikimi, geleceğin tasarımıyla insanlara yaşadıkları hayatı aktarırlar.” Onlar “mânâ ülkesinin valisi”; bir milletin,
medeniyetin “birikiminin hafızası”, “gezgin kültür taşıyıcılarıdır.”
Öykümen Edebiyat olarak yeni sayımızı okurla buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu sayıda sizleri üçü çeviri ve küçürek öykü olmak üzere sekiz öykü ve bir tahlil yazısı bekliyor.
Keyifli okumalar dileriz.

2 Comments Kendi yorumunu ekle